Tren bekliyorum da, aklıma yaptığım en uzun tren seyehati geldi. Kahire'den, İskederiye'ye. Çok değişik bir atmosferdi! Koltuk numaranız biletinizde yazılı olduğu halde, yerinize zar zor ulaştığınızda başkalarının çoktaaan yerinize oturduğunu görüyorsunuz. Neyse tatlı-sert konuşup, ikna ettiğiniz şahıs kalkıp yerinizi aldığınızda yolculukda başlıyor. Koridorda balık istifi abiler, birde sigara içiyor. Sigara içilir, hemde Emir'in yanında Mustafa bey durur mu?! Başladı sert bir şekilde konuşup yükses sesle tartışmaya, duvardaki uyarıyı gösterdi, polisle tehtit etti neyse sigara içilen alan tuvalet önü koridorla sınırlandı. Hayatımda yaptığım en ilginç yolculuklardan biriydi. Başımı cama yasladım diyemeyeceğim (!) ama dışarısı bir cennet gibi. Seyretmeye başladım. Tren yol aldıkça hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti ️ aklımdan geçen cümleleri yazsam edebi bir eser olurdu sanırım. Bazen şehir merkezlerinden, bazen köylerden, kırlardan geçerken daha iyi tanıdım Mısır'ı. Yolun sonuna doğru yaklaştıkça farklı istasyonlarda indi yavaş yavaş, istisnasız hepsi yanık tenli olan beyler. İskenderiye'ye vardığımızda başladığımız noktada olduğu gibi temiz, yenilenmiş , hoş bir istasyondaydık. Ha biz neden trene bindik? Mısır'ı tanımak, yaşamak için. İskenderiye'de ilk günler taksi ile gezerken, taksi sudan ucuz olmasına rağmen sonraki günler meşru yani dolmuşla gezmiştik. Ayrı güzel bir ortam oda araçların üzerinde nereye gittiği yazmıyor, elinizle yuvarlak işaret yapıyorsunuz, yada sağa sola sallıyorsunuz elinizi ve ya parmak ucunuzla yeri işaret ediyorsunuz hepsi farklı mekanlara götürüyor sizi. Onuda başka bir zaman anlatayım havaya girdim iyice. Londra daki tren gecikince İskenderi ye deki aklıma geldi de. Hadi ben gidiyorum artık görüşürüz
zeynepferhan
Londra'dan yazıyor...
24 Ağustos 2015 Pazartesi
Kahire'den İskenderiye'ye Doğru
Tren bekliyorum da, aklıma yaptığım en uzun tren seyehati geldi. Kahire'den, İskederiye'ye. Çok değişik bir atmosferdi! Koltuk numaranız biletinizde yazılı olduğu halde, yerinize zar zor ulaştığınızda başkalarının çoktaaan yerinize oturduğunu görüyorsunuz. Neyse tatlı-sert konuşup, ikna ettiğiniz şahıs kalkıp yerinizi aldığınızda yolculukda başlıyor. Koridorda balık istifi abiler, birde sigara içiyor. Sigara içilir, hemde Emir'in yanında Mustafa bey durur mu?! Başladı sert bir şekilde konuşup yükses sesle tartışmaya, duvardaki uyarıyı gösterdi, polisle tehtit etti neyse sigara içilen alan tuvalet önü koridorla sınırlandı. Hayatımda yaptığım en ilginç yolculuklardan biriydi. Başımı cama yasladım diyemeyeceğim (!) ama dışarısı bir cennet gibi. Seyretmeye başladım. Tren yol aldıkça hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti ️ aklımdan geçen cümleleri yazsam edebi bir eser olurdu sanırım. Bazen şehir merkezlerinden, bazen köylerden, kırlardan geçerken daha iyi tanıdım Mısır'ı. Yolun sonuna doğru yaklaştıkça farklı istasyonlarda indi yavaş yavaş, istisnasız hepsi yanık tenli olan beyler. İskenderiye'ye vardığımızda başladığımız noktada olduğu gibi temiz, yenilenmiş , hoş bir istasyondaydık. Ha biz neden trene bindik? Mısır'ı tanımak, yaşamak için. İskenderiye'de ilk günler taksi ile gezerken, taksi sudan ucuz olmasına rağmen sonraki günler meşru yani dolmuşla gezmiştik. Ayrı güzel bir ortam oda araçların üzerinde nereye gittiği yazmıyor, elinizle yuvarlak işaret yapıyorsunuz, yada sağa sola sallıyorsunuz elinizi ve ya parmak ucunuzla yeri işaret ediyorsunuz hepsi farklı mekanlara götürüyor sizi. Onuda başka bir zaman anlatayım havaya girdim iyice. Londra daki tren gecikince İskenderi ye deki aklıma geldi de. Hadi ben gidiyorum artık görüşürüz
Etiketler:
ingiltere,
iskenderiye,
kahire,
kahve,
londra,
mısır,
tren yolculuğu,
yolculuk
20 Ağustos 2015 Perşembe
Şeker Hamurundan Kurabiye
Bu kadar yaygınlaşır da ben denemezsem olmazdı :) Bende yaptım oldu. Buraya da 3-4 kez yaptığım ve her defasında lezzetli olan tarifi ekleyeyim. Aradığım da ulaşmak zor olmasın.
Malzemeler:
-200 gr tereyağı ya da margarin
-1 su bardağı pudra şekeri
-1 su bardağı buğday nişastası
-1 yumurta
-1 paket vanilya
-Yaklaşık 3 su bardağı un
-Şeker hamuru
Yapılışı:
1- Yumurta, tereyağı ve pudra şekerini iyice çırpıyoruz.
2- Bu karışıma nişasta ve vanilyayı ekleyip karıştırıyoruz.
3- Yavaş yavaş unu ekleyip yoğurmaya başlıyoruz. 3 su bardağı un fazla gelebilir. O yüzden ben 2 su bardağını ekleyip yoğurdum. İhtiyaca göre azar azar eklemeye devam ettim.
4- Kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edince merdane yardımı ile açıp kalıplarla şekillendirdim.
5- 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 20-25 dk kadar üstü hafif kızarana kadar pişirdim.
(fazla kızartınca kurabiyeler kuru oluyor.)
6- Kurabiyeler piştikten sonra aynı kalıplarla şeker hamuru kesip balla kurabiyelere yapıştırdım.
NOT: Bir kurabiye bir kupa kahveyle süper gidiyor.
AFİYET OLSUN :)
9 Ağustos 2014 Cumartesi
Mısır Seyahati
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Mısır'a gitmek isteyen Türk vatandaşları artık havalimanları ve sınırkapılarında vize alamıyor. Seyahat öncesinde konsolosluğa başvurup vize almalısınız. Ayrıntıları daha önce yayınladığım bu postta (Tıklayın) bulabilirsiniz.
Seyahatimize Kahire Uluslararası Havalimanına sabah 08:30'da iniş yaparak başlıyoruz. İngilizce ismiyle Cairo International Airport. İstanbul-Kahire arası uçakla 2 saat 10 dakika sürüyor.Havalimanında pasaport kontrolunden geçtikten sonra birçok taksi şöförü yanınıza gelip sizi şehir merkezine götürmeyi teklif ediyor!. Birinci kural "sonuna kadar pazarlık". Şöförün size teklif ettiği fiyatın yarı fiyatına kadar indirebilirsiniz. Havalimanından şehir merkezi yaklaşık 40 dakika sürüyor ama ciddi anlamda trafik sorunu var. Daha fazla vaktinizi de alabilir.
Mısır'ın para birimi "Mısır poundu ya da lirası". 1 TL 3,5 pounda tekabul ediyor. Havalimanından şehir merkezinde bulunan otelimize 60 Mısır Pounduna geldik.
İlk şok bu kısa yolculuk esnasında başladı bende. Toz bulutlarıyla kaplanmış, sapsarı bir şehir. Binalar sarı, gökyüzü sarı :) Nisan ayında olmamıza rağmen hava çok sıcak ve nemli. Ama bu şehrin havasına bir günde alışıyorsunuz. İkinci gün sizi ne sıcaklar, ne toz, ne yapış yapış nem rahatsız etmiyor.
Nil nehri kıyısında Novotel'de konakladık. Tahrir meydanı, Mısır müzesi gibi merkezi yerlere 5 dk yürüme mesafesinde. Normalde çok kalabalık bir şehir olan Kahire resmi tatil dolayısıyla gayet sakindi.
İlk durağımız: Mısır (arkeoloji) Müzesi: Eski Mısır uygarlığına ait piramitlerin içerisinden çıkarılmış heykeller, mumyalar, kıyafet, kitabe, ev eşyaları ve güzellik malzemelerine kadar binlerce tarihi eser var. Müze girişi öğrenciler için ücretsiz. Kameranız varsa girişteki emanete bırakmanız gerekiyor.
İkinci durağımız: El Ezher Camii: İbadete 972 yılında açılmış, 989 yılında ise okul statüsü kazanmış. İçinde huzur bulup saatlerce kalabileceğiniz, ibadet edip kitap okuyabileceğiniz sakin bir sığınma yeri gibi bu cami. Küçük bir not: Kahire'de camilerin avlusuna girmeden ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor.
Üçüncü durağımız caminin hemen yakının da ki tarihi çarşı "Han El-Halili" : Burası ortadoğunun en büyük pazarlarından birisiymiş. İçerisinde altın, gümüş, hediyelik eşya, yöresel kıyafetler vb. ürünler satan bir çok dükkan bulabilirsiniz. Ayrıca Nobel edebiyat ödüllü yazar Necip Mahfuzun sürekli bulunduğu kahve de sizde bişeler içebilirsiniz.
Foul, Felafel, Koşari gibi yemekler Mısır'ın yöresellerinden. Ben türk damak tadına uygun olmadığını düşünüyorum ;) Kahire'de ki en lezzetli şey bence taze meyve suları. Çilek ve mango favorim oldu bile.
İkinci gün, dördüncü durağımız Piramitler: şehir merkezine biraz 40 dakika kadar uzaklıkta. Giriş 85pound. Öğrenciler için indirim var. Ama ben kartımı malesef otelde unutmuşum. İlk piramite ulaşmak için girişte biletinizi alıp gişelerden geçtikten sonra biraz yurumeniz gerekiyor. Burda da fayton ya da deve sahipleri peşinizi bırakmıyorlar. Çünkü 3 piramitin arasında baya mesafe var. Kahire'nin sıcak havasında yürünecek gibi değil. Bu arada piramitlerin içine girmeniz mümkünmüş ama hava basıncı nefes darlığı yaptığı için ben tercih etmedim.
Beşinci durağımız Kahire Kalesi: Şehir merkezinin karmaşasından uzak, şehri tepeden de seyredebileceğiniz sakin bir yer. Yapımına Selahaddin Eyyubi döneminde başlanmış ve Osmanlı Devleti döneminde bitmiş. İçerisinde Mehmet Ali Paşa tarafından yapılmış Osmanlı camisi, Askeri Müze ve birkaç kafe var.
Altıncı Durağımız Nil Nehri: Dünyanın en uzun nehri. Nill nehri yatağında tekneler, sandallar ile geziler düzenleniyor. Bölge halkının da eğlence kaynağı. Tekneler de açılmış son ses müzikler eşliğinde dans ediyorlar. Biz küçük bir sandal kiraladık. Tabi pazarlık yaparak yarım saat için 30 pound ödedik. Yani yaklaşık 10 tl. Akşamüzeri, serinlikte ve güneş batmak üzereyken romantik bir gezi yaptık. :)
Aslında on gün olarak planladığımız seyahatimizi eşimin işi dolayısıyla üç güne indirmek zorunda kaldığımız için sadece birkaç önemli yeri ve Kahire dışında başka bir bölgede yaşayan eşimin ailesini ziyaret edebildik. İkinci Mısır planımız yolda. İnşallah daha çok yeri ziyaret edip sizlerle paylaşabilirim. Şimdilik bu kadar ;)
Not: Mısır hakkında sormak istedikleriniz varsa yorum bırakabilirsiniz. Cevaplamaktan mutluluk duyarım :)
Hoşçakalın.
Etiketler:
el ezher camii,
han el halili,
kahire,
kahire kalesi,
kahirede gezilecek yerler,
kahirede ulaşım,
kahirede yemek,
mısır müzesi,
Mısır seyahati,
nil nehri,
nil nehrinde gezi,
novotel,
piramitler
9 Nisan 2014 Çarşamba
Mısır'a Vize Gerekiyor Mu? 2014
Evet. Mısır'a giriş yapmak isteyen Türk vatandaşları vize almalı.
Mısır'a gitmek isteyen Türk vatandaşları artık vize almak zorunda. Turist vizesini sizden istenen basit birkaç evrakla bir haftadan az bir sürede alabilirsiniz. Ben Londra Mısır Konsolosluğundan vize başvurusunda bulundum. İstanbul'da şartlar belki değişebilir.
*Pasaportum
*Iki adet fotoğrafım
*Başvuru formumla (internet de mevcut olan)
başvuru yaptım. Görevli bayan perşembe günü, yani iki gün sonra pasaportumu geri alabileceğimi söyledi.
Burada bana özel bir durumla parantez açmak istiyorum: benim eşim Mısırlı. Yanımızda "evlilik cüzdanı" ve " eşimin mısır pasaportu" vardı. Multiple denilen çoklu giriş vizesine başvurduk ve ücret ödemedik. Vizenin süresi 6 ay ve toplamda 90 gün Mısır'da kalma hakkına sahibim.
Burada bana özel bir durumla parantez açmak istiyorum: benim eşim Mısırlı. Yanımızda "evlilik cüzdanı" ve " eşimin mısır pasaportu" vardı. Multiple denilen çoklu giriş vizesine başvurduk ve ücret ödemedik. Vizenin süresi 6 ay ve toplamda 90 gün Mısır'da kalma hakkına sahibim.
Zeynep
Nisan 2014
21 Ekim 2013 Pazartesi
MIHLAMA NAM-I DİĞER KUYMAK
Test edilmiş onaylanmış basit ama lezzetli bir tarif daha. İçerisinde bol yağ ve kalori olduğu için sık sık yapmıyorum. Benden söylemesi sizde dikkat edin! Bu tarifi de buraya ekleyeyim.
Basit ama uzun süre yapmayınca unutuyorum :)
MALZEMELER:
200 gram kaşar peynir
3 yemek kaşığı mısır unu
1,5 yemek kaşığı tereyağ
1,5 çay bardağı su
YAPILIŞI:
1. Tavada erittiğiniz tereyağının üzerine mısır ununu ekleyip kavurun.
2. Suyu ekleyip pişirin.
3. Son olarak ince parçalar halinde kestiğiniz kaşar peyniride üzerine koyup eriyene kadar karıştırın. Ve birkaç dakika daha pişirin.
4. Peynir tuzsuz olduğu için ben biraz da tuz kattım.
Afiyet olsun :)
19 Ekim 2013 Cumartesi
Elmalı Kurabiye
Tüm zamanların vazgeçilmez kurabiyesi sanırım. Çocukken hatırlıyorum da dışta kalan kısmını bir heyecanla yerdim elmalı kısmına ulaşabilmek için. :) çocukluk işte. Buraya da yazayım tarifim kaybolmasın (**,)
Elmalı Kurabiye
Malzemeler
- 125 gr. tereyağı
- 1 çay bardağı sıvıyağ
- 1 çay bardağı yoğurt
- 1 yumurta
- 1.5 çay bardağı şeker
- 1 su bardağı nişasta
- 3 su bardağı un
- yarım paket k. tozu
- vanilya
İç Malzemeleri
4 adet elma
5 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
5 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
Yapılışı
1. Elmayı rendeleyin. Şekeri katın, suyunu çekip karamelize olana kadar pişirin. Soğumaya bırakın.
2. Hamur malzemeleriyle yumuşak bir hamur elde edin. Çizgili modeli yapmak için hamurdan küçük mandalina büyüklüğünde parça alıp, yarım cm. kalınlığında açın.
3. Üçte ikilik kısmına boylamasına, bıçakla çizikler atın. Boş kalan kısma elmalı içden koyup sarın. Hafifçe büküp ay şekli verin.
4. Yuvarlak şekli vermek için hamuru 0.5 cm. kalınlıkta açın. Su bardağıyla kesin. Bir parçanın ortasına elmalı iç koyun. Diğer parçanın ortasına artı şeklinde kesik atıp ilk parçanın üzerine kapatın. Kenarlarını çatalla hafifçe bastırın.
5. Yağlanmamış tepsiye dizin. 170 derecelik önceden ısınmış fırında üzeri hafif pembeleşene kadar pişirin.
6. Fırından aldığınız kurabiyelerin üzerine bolca pudra şekeri serpin.
Afiyet olsun :)
NOT: Pudra şekerini evde kendim yaptım. Sizde yapmak isterseniz: 1 su bardağı toz şeker ve 1 yemek kaşığı nişastayı robotta pudra halini alana kadar çekin. Robotun dibinde köşesinde kalabiliyor sadece toz şeker, o yüzden arada bir kaşıkla karıştırın.
(Ben mısır nişastası kullandım)
YILDIZ KURABIYE
Misafir gelicek tuzlu ne yapsam diye düşündüm araştırmaya koyuldum. Bütün kurabiyeler bir paket margarin ya da tereyağı. Onu yersek ne oluruz ya! Neyse en sonunda bu tarifi buldum, denedim ve sonuç harika.. Hem kolay hem lezzetli. Ama siz siz olun, pişirdiğiniz gün yeyin. Missss gibi :)
Yıldız Kurabiye
Malzemeler
- 125 g tereyağı
- 100 g kaşar rendesi
- 1 yemek kaşığı yoğurt
- 2 su bardağı un
- 1 çay kaşığı kabartma tozu
- 1 adet yumurta
- Bir tutam tuz
Üzerine
- 1 yumurta sarısı
- Çörek otu
- Susam
Yapılışı
- Derin bir kapta peynir rendesini, tereyağını, yoğurt ve yumurtayı karıştırın.
- Unu, tuzu ve kabartma tozunu ekleyerek yoğurun, elinize yapışmayan kıvamda yumuşak bir hamur yapın. Üzerini nemli bir bezle örterek 30 dk dinlendirin.
- Hamuru tezgahta merdane ile 1 cm kalınlığında açın, şekilli kalıplarınızla parçalar kesin. Fırın tepsisine sıralayın.
- Kurabiyelerinizin üzerine fırça ile yumurta sarısını sürün, çörek otu ve susam serpiştirin.
- 170 derece önceden ısıtılmış fırında güzelce kızarıncaya kadar pişirin.
Afiyet Olsun :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)